Devir Hissettiğin Yaşta Olma Devri
Bazı moda dergilerinin sayfalarında yaş gruplarına göre stil
önerileri yer alır. Ergenliğimden beri moda dergisi okuyan biri olarak ne yirmilerimde,
ne otuzlarımda ne de kırklarımda editörlerin önerdikleri gibi giyindim. 50’lerime
yaklaşırken de moda dergilerinin tavsiyesiyelerini dinleyeceğimi sanmıyorum.
Çünkü giyinirken hiç de kırklarımdaymışım gibi hissetmıyorum.50’ye basınca da
öyle olacağımı biliyorum. Yaşa göre giyinmek devri bitti çünkü.
Zaman hissettiğin yaşta olmak.
70’li
yaşlardaki bir ablayı Margiela’ların içinde görmeye şaşırmamalıyız. Sokak
modasının ikonik ismi Anna Dello Rosso yaşına rağmen mini elbiseleri en iyi
taşıyan isim değil mi sizce de? Son dönemlerin etkili influencerlarından olan
Lyn Slater yaşına rağmen cesurca seçimleri ,müthiş kombinleri ile bir çok genç
kadınına ilham olmuyor mu?
Keza Amerikalıların
Aysel Gürel’i Iris Aphel da öyle. İmzası aksesuarları olan 90’lık ikon için
hayat da eğlence zaten.
Bir başka 60+
ünlüsü eski model Linda Rodin Olsen kardeşlerden ,genç stil ikonlarına kadar ilham kaynağı demek de fazla ıddıalı kaçmaz.
Klasik ama alışılmadık tarzıyla, vintage Levislarıyla gerçek bir stil ikonu Linda Rodin.
Moda dünyasının dayatmalarına özellikle de yaş
takıntısına karşı çıkan bir diğer isim de sıradan bir profesörken hayatı değişen Lyn
Slater. Doğru zamanda (New York moda haftası),doğru yerde ama tesadüfen
bulunurken bir anda sokak modasının fotoğrafçıları tarafından pozlanan artı altmışlarındaki
Lyn, bu tesadüfü blog açarak başka bir boyuta taşıdıktan sonra bir anda stili ile moda dünyasında yaş takıntısına karşı sesini yükselten biri haline
geldi.
’Moda ve stilim yaştan dolayı görünmez hale gelinmeye karşı
mücadele etmemde yardım ediyor. ’diyen bu abla, kendi seçkimizle giydiğimiz giysilerin
içinde rahatsak kaç yaşında olduğumuzun bir önemimin olmadığının en büyük canlı
kanıtı aslında.
İnsanın içinde yaşadığı mekanla ,sahip olduğu objelerle arasında
geçişken bir psikoloji var. Billhassa da kıyafetlerimizle.
Kıyafet dediğimiz şey bizde yanı tüketicide yarattığı etki bir giysiye sahip olma
dürtüsünden çok daha fazlası. Kendini iyi hissetmek olarak açıklayabiliriz bu
durumu. En sevdiğiniz bir jean pantolonu düşünün mesela. Onu her giydiğinizde
özgüven tavan yapar, bir başka ışıldarsınız. Kapılar farklı açılır o gün, her
gün selamlaştığınız kahvecideki şirin çocuğa gülümsemeniz bile değişir.
Bütün bunları yaptıran güç ise giydiklerimizdir. Onun için yaşımız
kaç olursa olsun bir giysinin içinde iyi isek giyinip çıkalım.
Kaç yaşında kadınım olmaz demeyelim.
Zaman akıp giderken iyi hissetmeye ihtiyacımız var çünkü.
Yorumlar